15 Eki 2025, Çar

Turizm kültürü eksikliğine bilimsel yaklaşımla bir bakış

Turizm’de birçok sözde turistin, ki özellikle yerlilerde, sıkıntılı davranışları esasında turizm kültürünün eksikliğinden ve içselleştirilememiş olmasından gelmektedir.

Bu tür davranışlar sergileyen bireyler için Türkçe’de genellikle “maganda” veya “kaba turist” gibi terimler kullanılabilir. Ancak, daha nötr ve bilimsel bir bağlamda, bu davranışlar “turist kabalığı” veya “turist görgüsüzlüğü/kültürsüzlüğü” olarak adlandırılabilir. Bu terimler, sosyal normlara ve ortak yaşam kurallarına uymayan, bencil ve düşüncesiz davranışları ifade eder. İngilizce literatürde ise bu tür davranışlar “turist kabalığı” (tourist incivility) veya “sorumsuz turist davranışı” (irresponsible tourist behavior) olarak sınıflandırılabilir. Bu davranışların altında yatan problemler, sosyolojik, psikolojik ve kültürel faktörlere dayanır.

Bilimsel bir perspektiften, bu davranışların nedenlerini ve problemlerini madde madde inceleyelim:

1. Sosyal Normlara Uyum Eksikliği

Açıklama: Sosyal normlar, bir toplumda kabul görmüş davranış      kurallarıdır. Bu tür turistler, otel gibi ortak yaşam alanlarında geçerli olan kurallara uymamakta ve bireysel rahatlarını diğerlerinin haklarının      önüne koymaktadır.

Problem: Bu davranış, sosyal öğrenme teorisine göre, bireyin çevresinden uygun davranış modellerini öğrenememiş olmasıyla ilişkilendirilebilir. Eğitim eksikliği veya sosyal çevredeki normların zayıf olması, bu tür kabalıkların ortaya çıkmasına neden olabilir.

Bilimsel Bağlam: Sosyal öğrenme teorisi (Bandura, 1977), bireylerin davranışlarını çevrelerinden gözlem ve taklit yoluyla öğrendiğini belirtir. Eğer birey, görgü kurallarına uymayan bir çevrede yetişmişse, bu      davranışları normal kabul edebilir.

2. Bireysellik ve Hak İddiası

Açıklama: “Her şey dahil parası verdim, istediğimi      yaparım” söylemi, bireyin ödediği ücretin kendisine sınırsız hak tanıdığına olan inancını yansıtır. Bu, bireyselliğin ve hak iddiasının aşırı bir tezahürüdür.

Problem: Bu tutum, sosyal psikolojide “narsisistik eğilim” veya “hak iddiası” (entitlement) olarak tanımlanır. Birey, kendi ihtiyaçlarını diğerlerinin ihtiyaçlarının önüne koyar ve empati göstermekte zorlanır.

Bilimsel Bağlam: Twenge ve Campbell (2009), modern toplumlarda narsisizmin artışı üzerine çalışmalarında, bireylerin hak iddiası duygusunun sosyal uyumu bozabileceğini belirtmiştir. Bu tür turistler, ödedikleri paranın kendilerine ayrıcalık tanıdığını düşünerek diğer      misafirlerin haklarını ihlal edebilir.

3. Empati ve Sosyal Sorumluluk Eksikliği

Açıklama: Ortak alanlarda kirli masa bırakma, yerlere çöp atma gibi davranışlar, bireyin diğer insanların rahatlığına ve çevrenin temizliğine duyarsız olduğunu gösterir.

Problem: Bu, empati eksikliği ve sosyal sorumluluk bilincinin zayıf olmasıyla bağlantılıdır. Birey, kendi eylemlerinin başkaları üzerindeki etkisini göz ardı eder.

Bilimsel Bağlam: Empati, sosyal bilişsel teorilere göre, bireyin başkalarının duygularını anlama ve paylaşma yeteneğidir (Decety & Jackson, 2004). Empati eksikliği, özellikle stresli veya rekabetçi ortamlarda (örneğin, tatil gibi sınırlı kaynakların paylaşıldığı durumlarda) daha belirgin hale gelebilir.

4. Kültürel ve Eğitim Faktörleri

Açıklama: Bu tür davranışlar, bireyin yetiştiği kültürel ortam ve eğitim düzeyiyle ilişkilendirilebilir. Örneğin, ortak yaşam kurallarına saygı gösterme bilinci, erken yaşta öğretilmezse yetişkinlikte sorun yaratabilir.

Problem: Kültürel normlar, bireylerin davranışlarını şekillendirir. Eğer bir toplumda ortak alanlara saygı gösterme kültürü zayıfsa, bireyler bu tür ortamlarda nasıl davranacaklarını öğrenemeyebilir.

Bilimsel Bağlam: Hofstede’nin kültürel boyutlar teorisi (1980), bireysellik ve kolektivizm arasındaki farkları vurgular. Bireyselliğin yüksek olduğu toplumlarda, bireyler kendi çıkarlarını topluluğun çıkarlarının önüne koyabilir. Türkiye gibi hem bireyselliğin hem de      kolektivizmin dengede olduğu toplumlarda, bu tür davranışlar bireysel farklılıklara bağlı olarak ortaya çıkabilir.

5. Tüketim Kültürü ve Aşırı Tüketim Eğilimi

Açıklama: Yiyemeyeceği kadar yemek alma davranışı, tüketim kültürünün bir yansıması olabilir. “Her şey dahil” sistem, bireylerde sınırsız tüketim hakkına sahip oldukları algısını yaratabilir.

Problem: Bu davranış, kaynak israfına yol açar ve çevresel sürdürülebilirlik açısından olumsuz sonuçlar doğurur. Ayrıca, bu tür bir tüketim davranışı, bireyin özdenetim eksikliğini gösterebilir.

Bilimsel Bağlam: Özdenetim teorisi (Baumeister et al., 1994), bireylerin impulsif davranışlarını kontrol etme yeteneğinin sınırlı olduğunu öne sürer. “Her şey dahil” gibi sınırsız seçenek sunan ortamlar, bireylerin özdenetimlerini zayıflatabilir.

6. Psikolojik Savunma Mekanizmaları

Açıklama: “İstediğimi yaparım” söylemi, bireyin kendi davranışlarını rasyonelleştirmek için kullandığı bir savunma mekanizması olabilir.

Problem: Bu, bireyin kendi yanlış davranışlarını haklı çıkarmaya çalıştığını gösterir. Bu tür bir savunma, eleştiriye kapalı olmayı ve öz eleştiri yapmamayı beraberinde getirir.

Bilimsel Bağlam: Freud’un savunma mekanizmaları teorisi ve daha modern bilişsel çarpıtma çalışmaları (Beck, 1976), bireylerin rahatsız edici gerçekleri reddetmek için haklılaştırma (justification) kullandığını      gösterir.

Çözüm Önerileri

Eğitim ve Farkındalık: Turistlere, rezervasyon sırasında veya otel girişinde ortak yaşam kuralları hakkında bilgilendirme yapılabilir.

Kültürel Normların Güçlendirilmesi: Toplum genelinde görgü ve nezaket kurallarına vurgu yapan kampanyalar düzenlenebilir.

Psikolojik Müdahaleler: Oteller, kaynak israfını önlemek için teşvik edici sistemler (örneğin, az yemek alanlara küçük ödüller) kullanabilir.

Kural Uygulaması: Otel yönetimleri, kurallara uymayan davranışlara karşı net yaptırımlar uygulayabilir.

Sonuç olarak, bu tür davranışlar bireysel, kültürel ve psikolojik faktörlerin bir kombinasyonundan kaynaklanır. Bilimsel yaklaşımlar, bu problemlerin çözümü için hem bireysel farkındalığı artırmayı hem de toplumsal normları güçlendirmeyi önerir.

Bir yanıt yazın