Alman Seyahat Acentaları ve Turizmciler Birliğinden Çağrı
Alman Seyahat Acentaları ve Turizmciler Birliği (DRV) ile Alman Turizmciler Birliği (DTV), Weimar’da düzenlenen Alman Kentleri Forumu’nda bir araya geldi. İki kuruluş da yaptıkları ortak açıklamada, Almanya’nın yabancı turistler için daha misafirperver bir destinasyon haline gelmesi gerektiğinin altını çizdi. Artan ırkçılık olaylarına dikkat çeken birlikler, bu durumun Alman turizmi için bir tehdit unsuru olduğunu vurguladı ve “Sadece kozmopolit bir Almanya cazip bir seyahat destinasyonudur” ifadesini kullandı. Kuruluşlar, yurt dışından gelen ziyaretçilerin ülkede hoş karşılanmasının önemine işaret etti.
BERLİN (AA) – Almanya’da iş dünyası, ülkenin doğusunda 3 eyalette pazar günü yapılacak meclis seçimleri öncesinde yabancı düşmanlığı ve ırkçılığa karşı birleşerek, seçimleri aşırı sağın kazanması durumunda Doğu Almanya için “ekonomik felaket” olur uyarısında bulundu.
Ülkedeki köklü aile şirketleri “Made in Germany – Made by Vielfalt” ismini taşıyan ve Stihl, Miele, Rossmann, Edeka, Sennheiser, Braun gibi 40’tan fazla şirket yabancı düşmanlığına karşı afiş kampanyası başlattı.
Şirketler, gazetelere verilen ilanlarda ve sosyal medyada popülizme ve yabancı düşmanlığına karşı bir duruş sergiliyor ve ekonomi açısından “çeşitliliğin bir başarı faktörü” olduğuna dikkati çekiyor.
“Made in Germany’in” uluslararası rekabette ülkenin kalite etiketi olduğu belirtilen ilanlarda, “Ülkemizin refahı için bir temeldir. Ve biz bunu kökenleri ne olursa olsun şirketlerimizde çalışan tüm insanlarla birlikte oluşturduk. Alman aile şirketlerinin ekonomik başarısını belirleyen şeyin tam da bu çeşitlilik olduğunu biliyoruz.” ifadesi kullanıldı.
Aşırı sağcı Almanya için Alternatif (AfD) Partisi’nin anketlerde Thüringen, Saksonya ve Brandenburg eyaletlerinde yüksek oy oranlarına ulaşması ve kampanyanın bu eyaletlerde yapılacak seçimler öncesi başlatılmasından dolayı şirketlerin bu eylemi “Anti-AfD kampanyası” olarak nitelendiriliyor.
Kampanyayı başlatan Vorwerk Grubu Danışma Kurulu Üyesi Timm Mittelsten Scheid, “Made in Germany” etiketinin onlarca yıldır uluslararası rekabette kaliteyi temsil ettiğini belirterek, “Şirketlerimizde ve ülkemizde çeşitlilik olmazsa, istihdam oluşturamayız veya istihdamı dolduramayız. Bu da ekonomik sistemimizin temelini ve istihdamı tehlikeye atar.” uyarısı yaptı.
Çeşitliliğin Almanya’daki refahın temeli olduğunu vurgulayan Scheid, “İnsanlar, kökenleri ne olursa olsun, şirketlerimiz için her gün ellerinden gelenin en iyisini yapıyor. Kampanyanın amacı da bunu vurgulamaktır: Hepimiz “Made in Germany – Made by Diversity ”nin bir parçasıyız.” değerlendirmesinde bulundu.
Mittelsten Scheid, ülkede özellikle aile şirketlerine güven duyulduğu ve bu şirketlerin toplumun parçası olduğunu ifade ederek, ”Biz net bir duruş sergilemeliyiz. Çeşitliliğin teşvik edilmesinin ve fırsat eşitliğinin sağlanmasının ekonomik başarının ve dolayısıyla küreselleşmiş ve birbirine bağlı bir dünyada refahımızın temeli olduğunu açıkça ifade etmeliyiz.” dedi.
– Turizm şirketlerinden misafirperverlik çağrısı
Almanya turizm sektörünün çatı kuruluşu olan Alman Turizmciler Birliği (DTV) ile Alman Seyahat Acentaları Birliği (DRV) de yabancılar için daha fazla misafirperverlik gösterilmesi çağrısında bulundu.
Birlikler, Weimar’daki Alman Kentleri Forumu kapsamında yaptıkları açıklamada, “Sadece kozmopolit bir Almanya cazip bir seyahat destinasyonudur” ifadesini kullandı.
Artan ırkçılığın Alman turizminin varlığını tehlikeye attığına işaret edilen açıklamada, “Ülkemizde ve şehirlerimizde güvensizlik, korku ve nefret ortamını körükleyen demokrasi karşıtı güçlere müsamaha gösteremeyiz. Yurt dışında nasıl hoş karşılanmak istiyorsak, yurt dışından gelen misafirlerimiz de burada hoş karşılanmalıdır.” denildi.
Almanya Federal İstatistik Ofisi (Destatis) verilerine göre, 2023’te Almanya’daki otel, tatil köyü ve kamp alanlarında 487,2 milyon geceleme yapılırken bu gecelemelerin 80,9 milyonu yabancı misafirlerce gerçekleştirildi.
– “Ekonomik felaket yaşanabilir” uyarısı
Alman Aile Şirketleri Birliği Başkanı Marie-Christine Ostermann, pazar günü ülkenin doğusunda yapılacak seçimleri aşırı sağın kazanması halinde “ekonomik felaket” yaşanacağı uyarısında bulunarak, “Açık konuşmak gerekirse, bu seçimlerle birlikte Thüringen ve Saksonya ekonomik bir felaketin eşiğinde duruyor.” yorumunu yaptı.
Alman iş dünyası uzun zamandır etnik milliyetçi AfD’nin Almanya’nın ekonomik modeline getirdiği tehlikeler konusunda rahatsız olurken, Ostermann, Handelsblatt gazetesine verdiği röportajda, Doğu Almanya ekonomisini tehdit eden olumsuz demografik eğilimlere dikkati çekerek, Thüringen’in gelecek 10 yıl içinde 1 milyonluk işgücünün 385 binini kaybedeceğini belirtti.
Osterman, “Tehlike şu ki her dört işten biri artık doldurulamıyor. Göç kontrol altına alınmazsa Thüringen ve Saksonya yakında ışıkları kapatabilir. Göçmenler olmadan, bakım evleri, hastaneler ve restoranlar faaliyetlerini halihazırda yaptıklarından daha da fazla kısıtlamak zorunda kalacaklar.” diye konuştu.
– AfD kampanyayla dalga geçti
AfD partisinin Thüringen Eyalet Teşkilatı Başkanı Björn Höcke ise konuşmalarıyla Alman iş dünyasının endişelerini artırmaya devam ediyor.
Thüringen’de düzenlenen bir mitingde konuşan Höcke, AfD’nin yabancı karşıtı mesajlarını protesto etmek amacıyla “Mittelstand” aile şirketleri tarafından başlatılan “Made in Germany, made by Vielfalt” başlıklı kampanyayla dalga geçti.
Höcke, Alman şirketlerin “konu siyaset olduğunda çenelerini kapatmaları” gerektiğini dile getirerek “Umarım bu şirketler çok ciddi ekonomik zorluklarla karşılaşırlar.” ifadesini kullandı.
Alman iş dünyasının kampanyasını “tamamen ikiyüzlülük” olarak nitelendiren Höcke, söz konusu şirketlerin hiçbirinin Thüringen’de faaliyet göstermediğini ve birçoğunun Avrupa’nın başka ülkelerinde fabrikaları olduğunu hatırlattı.
Bu arada, AfD’nin Thüringen ve Saksonya şubeleri Alman iç istihbaratı tarafından “aşırı sağcı” olarak tanımlanıyor.
– Yabancı işçiler doğunun ekonomisinde büyük rol oynuyor
Alman Ekonomi Enstitüsü (IW) tarafından yapılan araştırmaya göre, 2023’te Almanya’nın doğusundaki beş eyalette Alman pasaportu olmayan çalışanların sayısı 2018 ile 2023 yılları arasında 173 bin kişi artarak yaklaşık 403 bine ulaştı. Aynı dönemde Alman çalışan sayısının 116 bin azalması dikkati çekti.
IW’ye göre, yeni gelen yabancılar olmasaydı, Doğu Almanya ekonomisi gözle görülür bir şekilde gerileyecekti, aksine büyüdü.
Doğu Alman ekonomisini ayakta tutanın yabancı çalışanlar olduğunu değerlendiren IW, bu çalışanların ekonomiye katkısını ise yıllık 24,6 milyar avro olarak hesapladı. Bu da Doğu Almanya’daki brüt katma değerin yüzde 5,8’ine denk geliyor.
Özellikle Saksonya eyaleti yabancı işçilerden fayda sağlarken, yabancılar bu eyaletin ekonomisine yaklaşık 7,9 milyar avro katkı yaptı. Yabancı işçilerin Brandenburg eyaletinin ekonomisine katkısı 6,8 milyar avro ve Thüringen eyaletinin ekonomisine katkısı 3,9 milyar avro olarak hesaplandı.
IW’ye göre, son beş yılda özellikle Polonya ve Çekya’dan gelenlerin yanı sıra Romanya ve Ukrayna’dan da insanlar Doğu’ya taşındı. Ağırlıklı olarak inşaat sektöründe çalışan bu kişiler, aynı zamanda taşımacılık sektöründe ve Almanya’daki geçici istihdam büroları aracılığıyla da çalışıyor.
Ülkede 1 Eylül’de Saksonya ve Thüringen’de, 22 Eylül’de de Brandenburg’da eyalet meclisi seçimleri yapılacak.
Seçimler öncesinde yapılan anketlere göre bu eyaletlerde aşırı sağcı AfD partisi birinci sırada yer alıyor. İş dünyası AfD’nin oylarını artırması, yatırımcıların ülkeden uzaklaşması, acil ihtiyaç duyulan yabancı kalifiye elamanların Almanya’ya gelmemesi veya ülkeden kaçacağı endişesini taşıyor.